Sunday 21 June 2009

Baba

Baba...
Bebekken ağzımdan çıkan ilk kelime
Baacım...
özlediğim...
hem çok çocuk
hem çok otoriter
bugüne kadar verdiği sözlerin hepsini tutmuş
ve her attığım adımın arkasında durmuş insan...
saygıdeğer...
en çok kavga ettiğim
belkide en çok kırdığım
ailemizin süpermani
evimizin direği
sevgisini her daim belli eden
herşeyimize yetişen
sarılması en içten olan
biricik...
5 aydır görmediğim
çok özlediğim...
babammmmm...

Monday 15 June 2009

Yeni




Aman Allahım tam 10 gün olmuş!!! Blogun görünümünü değiştiricem derken bişi yazamadım. Ha değiştirdin mi dersen onu da yapamadım bissürü kod kaydettim artık tatilde sırasıyla deneip bakıcam.

Gece saat 11 ve hava sıcak olduğu için pencereler açık ve benim inanılmaz derecede midem bulnadığı için tişörtümü burnuma geçirdim o şekilde yazıyorum bu yazıyı . Nedeni dışardan gelen yemek kokusu. Teyzem ne pişiriyosun o pis kokulu şeyi bu saatte yaa. Adamda mide bırakmadı yimin olsun.

Dayım yengem ve deryam suyum geldi Aydından beni ve Artvini ziyarete. Onlar İzmirden 7de çıkıp 10 u çeyrek geçe Tarbzonda oldular bide Ankarada yarım saat mola verdiler. Ben 8de burdan yola çıktım mola vermeden 11 buçukta Trabzonda oldum ve garajdan beni alanlar onlar oldu benim onları karşılamam gerekirken. Yorum yapmak istemiyorum ama .ötümüzün dibindeki yere izmirden daha geç gidiyoruz. Yuh.

Gezinin 3. günü bitti. Trabzon zigana yörük çadırı- Hüsrev kuru fasulyecisi- Fındıklı TRADOST ve yağmur altında trekking- kafkasör - Artvin- Mavi ay- Yoyo ve yarın Macahelle geziye son sürat devam...

Friday 5 June 2009

Otobronzan


Büyük bi heycanla beklediğim tiare çiçeği özlü otobronzanım geldi ve kollarımdaki çiller görünmesin bare diye ölesine sürdüğüm halk arasında KINA olarak bilinen sosyetik adı otobronzan olan kremnevi icat kokudan midemi bulandırmakla kalmadı kollarıma sürüp ellerime sürmeyince farkedilmeyen çilli kollarımın farkedilmesine insanların garip garip sorular sormasına benim saçma salak yalanlar uydurmama neden oldu. Ben ne biliim akşam sürünce sabaha kadar kapkara olacağımı.Gün boyunca bilemedim ellerimi nerde saklıyacağımı. Eller bembeyaz kollar bileklerden itibaren kapkara. Ardarda gelen 'Ortmeniimmm ne oldi kolunuza..Amele yanığımı oldunuz' ünlemleriyle çalkalandım. Bide dengeli sürmek lazımmış benim gibi alacalı bulacalı sürmeyin sakın sonuç çok fena oluyor. Okuldan gelince ilk işim kollarımı yapay bronzluktan kurtulma umuduyla liflemek oldu ama nafile. Çok iyi annadım Maykılın beyaz olmak için harcadığı çabayı. Solaryuma girenlere neresiyle gülüyoki? Konuyu dağıttım... Hala kına kına kokuyorum ve kahverengimsi kollara sahibim... Ama yılmadım, yılmıycam o kadar para verdim bari süriim de boşa gitmesin artarsa bazı şahısların biyerlerinede sürmeleri için veririm:) Yerini bi şekilde bulucak o otobronzan...


Thursday 4 June 2009