Friday 26 September 2008

Bayram Mesajı

Şu an bu sayfayı açma ve okuma zahmetine girmiş olan sen:

Sana şeker kadar tatlı, çikolata kadar eğlenceli bir bayram diliyorum.

Eğer teee buralara yurt dışından geldiysen üzüldüm senin adına biz burda 9 gün yatışşş yapıcaz:)

Yurdumun bağrından kopmuş gelmişsen ne mutlu sana!! 9 gün tatil nerde var yafu tadını çıkar!!!

Süpper ötesi bayramlar herkese. Tatlının dozunu kaçırmayın!!! Sağlıcakla kalın:)

buket (gereksiz ayrıntı)

Wednesday 24 September 2008

Komik

Son günlerde etrafımda oldukça komik olaylar gelişmekte:) tabiiki bunların tümü öğrencilerimle ilgili. En sonuncusundan başlıcam hemen. Bugün öğretmen açığı olan yeni bi okulda 6. sınıf öğrencilerinin dersine girdim. İlk defa kendi okulum dışında derse giriyorum bu arada garip bi duygu nedense:P Dersten sonra arkamdan koşan zıpır vede azıcık kaynaştırma olan öğrencilerden biri :'Örtmeniimm kanım size kaynamış çorba gibi kaynadı:)' diye bağırdı. Ben tabi bişey diyemedim:) HÖNK...

Geçen gün 5. sınıflardayım ve tahtaya üst resimdeki yazıları:P yazıyorum ama lensim inanılmaz batıyo en sonunda hissetim bi kırpıştrıdım lensim elime düştü. Yani düşeceğini anlayıp elimi hemen gözümün altına koydum. Allahtan hissettim. Hemen bağrış çığrış 'tiiçıır gözünüzden naylon düştüü' diye bağırmaya başladılar korkamakla birlikte hayatlarında ilk defa lens gördükleri için:)
Sonra bugün aynı sınıfta engellilerle ilgili konu işlerken verdikleri örneklerden biri ben olmuşum:) Cemile (Örtmenleri) nedenini sorduğunda ' Örtmenim Buket Örtmen gözüne naylon takıyo o yüzden '::)

Engelliyim ben bulaşmayınız:)

Pessimistic

'Allam ya nelerle uğraşıyorum' die düşündüm yaklaşık 5 dakka önce ve sinir oldum... Şanslı bi insanmıyım yoksa şanssızmı karar veremedim bi süre.

Hayır bu geçici bişey ve geçecek. Geçmek zorunda...

Saturday 20 September 2008

Lens takmak

Bugün itibariyle 1. haftamı doldurduğum lens takma maceram bu zamana kadar oldukça acı verici geçti. lakin zaten servise geç kalan ben lensslerden dolayı daha da bi gecikir oldum çünkü ilk üç gün 2 naylonu gözüme oturtmam 20 dakkamı alıyodu. 1 haftada bu süreyi çok şükür 10 dk ya düşürebildim ve kendi gözümü oymadığım için hergün allaha şükrettim. Ama warya inanılmaz bir rahatlıkmış. 15 yılı aşkın süredir lens kullanmak zorunda kalan annemin lens alma çabamı engellmelerine inat İyiki yapmışım:) tabi bu olayda emeği geçen ezoşçuğuma ve güllüşahıma teşekkür etmeden katiyyen olmaz:)

Size lensli dünyamda objektifime yansıyan fotolarımı göstermek istiyorum:)
Bu fotograf dün, gecenin köründe, dağların arkasında şimşekler çakarken çekildi. Anca bu kadar yakalayabildim:)

Rüzgardan dolayı çiçek çok sallanıyodu bende onu(onları) sıkıştırdım:)


Gördüğünüz gibi lens insan hayatına yeni bir boyut kazandırmıyor ama çok güzel tatmin ediyor insanı bööle insan çirkin ördek yavrusuymuş da kuğu olmuş gibi falan hissediyo(bu acuk fazla sallama oldu ama). yağmurda etrafı bulanık görme, çay koyarken gözlüklerinin buharlanması, ikide bir kıyafetinle gözlüğü temizlemek zorunda hisetme problemlerini aşmış bulunmaktayım. Darısı tüm gözlük kullananların başına diyor saygılar sunuyorum:)


lülü

Friday 19 September 2008

Bilgisayarımın istenilen hizmeti gerçekleştirmesi için yeterli sistem kaynağı kalmamış:(

Merhaba herkese,

Aylardır yazamıyomuşum gibi geliyo nedense. Bunda bilgisayrımda bitmeksizin hüküm süren problemlerin çok büyük payı var tabi. Aslında benim hatam da var bu işte. şöyleki ben kayserskyi(virüs programıdır kendileri) dakkada 1 şifreyi yenile diince uyuz olup devre dışı bırakmıştım . Bu da bilgisayarıma sayısız trojanın girmesini ve windowsu bozmasına neden oldu.

Bilgisayar öğrenmek isteyenler size sesleniyorum...öğrenmek için bozuk bi bilgisayar alın onu düzeltiim derken herşeyi çözüyonuz zaten. Ayşecikin pcsinden mesajıda verdikten sora artık gidip rahat rahat uyuyabilirim herhal.

lülü

Friday 12 September 2008

son dakka: evimizi su bastııııı

Bir sabah hemde okulun 2. günü sabahın saat 6sında arkadaşınız tarafından 'kalkın millet size bi sürprizim var' diye uyandırıldığınızı ve o sürprizin mutfaktaki su borusunun patlaması sonucu oluşan ve oturma odasını olimpik yüzme havuzuna çeviren iğrenç bi sürpriz olduğunu düşünün. Bööle bileklerinize kadar sular var odada ve henüz 15 gün önce yıkamış olduğunuz halılar , kumandalar bilgisayar şarj aletleri bi çift çorap ve 3lü prizlerle birlikte o suyun içinde yüzüyor. Tabi ben ilk görüşte bi gülme krizine girdim ama nedense çok sakindim. yaklaşık bi 10 dakka salak salak etrafa bakındık 4 kişi şaşkınlıktan sonra 8e kadar evin içinden yaşlaşık 25 kova su çıkardık. Halılar, kumandalar ve şarj aletleri hala kurumadı. hatta benim şarj aletim sanırım öldü:(. Neyse rabişin bilgisayarından aktarıyorum bu olanları size.

Mutlu kalın:)

Monday 8 September 2008

Okuldan eve yürürken / On the way home from school

Kuşburnu ağacı...
Henüz narları kızarmamış bi nar ağacı...
Kuruması için yol kenarlarına serilmiş tonlarca finduk.
O finduklardan nasiplenmeye çalışan güvercinler...
Demircilere adını veren ağaçlardan sarkan kıpkırmızı demir elmalar...
Adını sanını bilmediğim bembeyaz üstteki çiçeklerden...

Bide her gördüğümde hem sinirimi hem midemi oynatan 4 yıldır değişmeyen bu pis halini gördük Çkala deresinin...:( Bi kez daha üzüldük... Acaba biz elimizdekilerin kıymetini gerçekten bilmeyen bi ülkemiyizki?

Sunday 7 September 2008

Elmalı-Muhallebili pasta for dummies

Ewt geçenlerde yazdığım for dummies tarifime kardeşim olduğundan emin olduğum isimsiz bir okuyucu tarafından afedersiniz b.k atıldı. Yok for dummies değilmiş miş. Neyse yılmadım daha dummy insanlar için hafif bi pasta yazmaya karar verdim.

ELMALI-MUHALLEBİLİ PASTA

Malzemeler:
1)5 tane orta boy elma (yarı çapı işaret parmağınızın yarısı kadar olacak. eğer benim elimde büyük elma var küçük elma var diyosanız 5 tane elmayı koyun bişi olmaz. Kasmayın bööle lüzumsuz şeyleri.)
2)1 paket petibör bisküvi (175 gr da olur 200 gr da)
3) 250 gr margarin (tavaya konulup eritilecek) (1 kaşık kenara ayırın muhallebisi için)
4) 2 çay kaşığı tarçın
5)1 su bardağı iri şekilde dövülmüz fındık veya ceviz
6)1 adet tava
7) 1 adet rende
8)Tabiiki pastayı koymak için yuvarlak veya diktörtgen dolaba sığabilecek cinsten 1 adet borcam veya tepsi

Muhallebi:
1)1 litre süt (yağlı yağsız farketmez)
2)1 su bardağı şeker
3)5 yemek kaşığı un(yemek kaşığı yemek yediğimiz kaşık oluyor)
4)1 yemek kaşığı margarin (istersen üstteki margarinden tavaya koymadan önce 1 kaşık ayır)
5)1 paket vanilya
Pastanın yapılışı:
5 tane elmayı soyduktan sonra ayrı bir kaba rendeleyip içine 2 çay kaşıyı tarçını ekleyip kenara koyarız.
Bisküvileri yukarrta belittiğim türde bir borcam veya tepsinin içinde elimizle 5e parçalamaya çalışırız.(yani parçalarız desem sen şimdi boyutunu sorarsın dummy olmak zor)
Parçaladığımız bisküvilerin üzerine tavada erittiğimiz yağı döküp bir kaşıkla karıştırdıktan sonra kenarda beklettimiz elma rendesini ve bi bardak fındık veya cevizi de karışıma ekleyerek karıştırmaya devam ederiz. Bu karıştırma bisküvileri unufak edecek şekilde olMAMAlıdır.Kaç dakka karıştıracağınızı da söylemiyorum eşit bi şekilde dağılım yaptığınıza inanana dek karıştırın ve borcam ve tepsiye haften bastırarak eşit bi eşilde yayın. Sonra borcamı kenara koyun.

Muhallebinin yapılışı:
5 y.k. unu ve 1 su bardağı şekeri derin bir tencereye koyup kuru kuru 1 dk falan karıştırdıktan sonra 1 litre sütü kaşıkla iicene karıştırırız ki ocağa koyduğumuzda un topaklanmasın. iyice karıştırdıktan sonra ocağa koyup kaynayana kadar karıştırırız ve kaynadıktan sonra vanilyayı ekleyip 2 dakka daha karıştırdıktan sonra tencereyi ocaktan alırız ve tekrar mikserle 2-3 dakka karıştırıp soğumasını beklemeden kenarda beklettiğimiz pastanın üzerine döküp pastayı buzdolabına yerleştiririz. 5 saat buzdolabında beklettikten sonra pastamızı yiyebiliriz:)

the happy end:)

afiyet olsun (e söylemessek olmasss)

Saturday 6 September 2008

Chocolat

Bu kelimenin her dildeki versiyonu birbirini andırır ve adı bile beni mutlu eder. Başlıktaki versiyon bildiğim kadarıyla fransızca...

Hemen konuya giriyorum. Sıpsıcak bir eylül günü okuldan dolmuş bulamadığımız için oruçlu oruçlu 5 km yi yürüyerek geldikten sonra acaip susamış bi halde bari bi film izleyeyim de unutayım susuzluğumu dedim. Arşivdeki en güzel isimli filmi 'chocolat' imdb'den de araştırıp oyuncularının juliette binoche ve jonny depp olduğunu öğrenir öğrenmez izlemeye koyuldum. Ama hata mı ettim sevap mı kazandım bilmiyorum oruçlu halde juliette binochun milyon çeşit çikolata yapışına insanların magnum reklamlarındaki hatun gibi gözlerini kapatarak çikolata yiyip içmelerine tanık oldum defalarca. Allam dedim içimden beni sınıyomusun? Neyse filmi ağzım sulana sulana izledim. Şimdi burdan Zekeriya Beyaz hocama sesleniyorum ben doğru bişey mi yaptım yanlış bişeymi yaptım:)

Teşekkürler...

Tuesday 2 September 2008

Buketin tatil üçlemesi

Ben yaptım, ben yaptım:) Adalet teyzeme bana bu süpper zevkli uğraşı öğrettiği için teşekkür etmem lazım. Teşekkürler adalet teyzeeeeee!!!

kitaplarım, mıstıkın atanın arşivinden aşırdığı dvixlerim ve el işim- masa örtüm (bütün bi yaz beni örttü:P)

Anlaşıldığı üzere millet kah o sahilde kah bu koyda cirit atıp kakao yağlarıyla havuç yağlarıyla kararmaya çalışırken bendeniz kendimi geliştirme çabasındaydım... Zaten güneşe alerjim var:) )

Monday 1 September 2008

Başlangıç...

Upuzun bi aradan sonra yazma fırsatı bulduğuma mutlu olmakla birlikte 2 gündür evin altını üstüne getirerek temizlemiş olmanın uyutmayan yorgunluğu ve yarın başlayacağım yeni eğitim öğretim yılının heycanı var üstümde...

Aklımda dehşet şeyler var yazmak için ve fotolar... şimdilik yarın dinç olmak adına kısa kesmam gerek malum ramazan da başladı ama en doğuda olanlar olarak en şanslıları biziz herhalde:)...

Herkesin yeni eğitim öğretim yılının harika olmasını diliyorum...

Bide;

HOŞGELDİN RAMAZAN:)