Thursday 29 November 2007

Kar ve Tatil:)

Dün yağmaya başlayan kar gece tutmuş ve her taraf sabah bembeyazdı ama yağmur da yağınca gri gibi bişi oldu. Soğukla birlikte her taraf sulu kar ve buz!!!! Allam buraya ayakkabı mı dayanır yafu walla kıyacam paraya artık. Ama resmen suyun içinden yürüyoruz o ne kadar dayanacak o da problem. Neyse..
Sabah ben tahmin etmiştim okullar tatil olur diye ve telefonum çaldı velilerimden biri öğrenci servislerinden 2 tanesinin gelemeyeceğini yolların kapalı olduğunu söyledi. Biz geç de olsa okula vardık ama okulda neredeyse hiç öğrenci yoktu. Yarım saat sonrada okulların kar yüzünden tatil olduğunu öğrendik. Allam kar tatilide çok zevkli bişi. Beklenmeyen zamanlarda geldiğinden olsa gerek. Aslında benim için pek iyi bi haber sayılmazdı bu çünkü dün gece 3 buçuk'a kadar sınav sorusu hazırlamıştım. Ama olsun yarın yaparım sınavları:)

Buraya en yakın zamanda kar fotolarından koymayı planlıyorum eğer zaman bulursam.

Bu arada açılan ingilizce kursunda 50 yaşın üstünde inanılmaz değerli iki insan var ve iananılmaz istekliler ingilizce öğrenme konusunda. Onları görmek benim için dün ve bugün enerjik ve mutlu olmama yetti açıkçası...

Seni özlicem güneş... Gri günler başladı burda...

Saturday 24 November 2007

Örtmenler günü

Ben Bir Öğretmenim

Ben bir öğretmenim
Okulların birinde
Duymayı, düşünmeyi öğretirim.
Derslerimde...

Bir söz yağmurudur, ders dediğin de,
İnsan göklerinden, rahmet yerine,
Kitaplar dolusu yağar da yağar...
Benim çocuklarım bu bahçelerde,
Bu yağmur altında ıslanmadalar.
Bir yağmur sonrası gelin seyredin,
Her taraf tepeden tırnağa bahar...

Bulutsuz masmavi dünyalarına,
Sevginin, sevincin güneşi doğar.
Böyle çocuklarla dolar her yanım,
Çocuklar kardeşim,
Çocuklar arkadaşım,
Canım...

Onlarda toplanmıştır
Geçip giden zamanım,
Bir parıltı görsem gözlerinde,
Bilgiden, anlayıştan yana,
Bir hal olur bana...

Zannedersiniz ki,
Dünyalar benim...
Çocuklar, kitaplar, yazı tahtası
Enine boyuna bütün zamanlar,
Dört duvar arası bir dershanede,
Her dinden her dilden gelmiş insanlar.
Bizimle konuşur hayal ederler,
Bağlanırız kalırız kendilerine.
Hikaye anlatır, şiir söylerler,
Mutluluk üstüne, ümit üstüne..

M.Gündüz GÖKTÜRK

Başta benim üzerimde çok fazla emeği olan canım öğretmenlerim
HÜLYA BİLİR, RECEP EKİNCİ, BİRSEN GÜMEDAĞ,
FERYAL ÇUBUKÇU, GÜLÜMSER AZEROĞLU, MEHMET ASLAN,
ARİF DİNÇ, SENA TULPAR ve şuanda soyadını hatırlayamadığım
lisedeki canım coğrafya öğretmenim HASAN hocamın ;

Sonra GÜLŞAHIMIN, FİLOMUN, BARAN VE ELİŞİMİN,
BİLGEMİN, RABİŞÇİM TEYZOŞUMUN, AYŞECİKİN
ve şuanda bu satırları okuyan bütün örtmen arkadaşlarımın
öğretmenler gününü kutlarım...

Umarım idaellerimiz peşinde koşan ve enerjisi hiç bitmeyen,
yaptığımız işten sonuna kadar keyif alan, sıradışı, mutlu
ve muhteşem mimarlar oluruz hayatımız boyunca...

Wednesday 21 November 2007

Mojo - Men in Funk - Çağdaş Özmen

Bu hafta sonu İstanbula gitmeden önce mustafaya süpper bi plan yapmasını söylemiştim uçağın check ini 6da başlayacağı için 4de yolda olmamız gerekiyordu ve bu yüzden gece boyunca uyumamaya eğer aktivite falan varsa varolan aktivitelerden birine katılmaya karar verdik mıstıkla.

Ve Mojoya gittik.:) çok şanslıyız ki süpper bi grup vardı ve inanılmaz eğlendik. Grubun adını henüz öğrendim (Men in Funk) ama bi kez daha gittğimde kesinlikle dinlemeye gidicem bu grubu ve herkese de dinlemesini şiddetle tavsiye ederim.

Benim halimmi ne oldu? Hava alanında kardeş kardeş omuz omuz vermiş uyuklarken (belkide ben horluyodum burnum tıkalıydı) ayşen ablanın sesi kulağımızda çınladı ama ben rüya gördüğümü sanıyorum. özkan abiyle birlikte karşımıza geçmiş gülüyolardı walla gözümü açtığımda:) İzmire gidiyolarmış onlarda tesadüfe bak ya!!!çok salak görünüyoduk kesin:)

Bir de istanbuldan borçkaya kadar tam 6 saat yolculuk yaptm ve gözümü açtığım bir an hatırlamıyorum.
Değdi ama walla ... maşalla istanbul maceraları hiç falso vermiyo.... Bi tane daha açık biletim var:) Güllüşahım ve filomla değerlendirririm inşallah onu.. Aylavyu mıstık...

Şimdilik gidicem ama daha anlatacak o kadar çok şey varki....

lülü

The Days in Bristol


Bristolde en çok hoşuma diden fotolardan bitanesiyle başliim dedim. Burası @bristol , burda uzay araştırmalarıyla ilgili çok fazla araç gereç, enteresan şey var. Bir de tam bunun karşısında Massive attackın albümüne de kapak olan böcek de vardı.Bu küçük bilgiyi de verdikten sora gelelim konuya...

Herkes 4 bi yandan bişiler yazmamı bekliyo bloğuma yaşadıklarımla ilgili. Aklıma ne gelirse yazacağım için bi bütün içinde yazamamış olursam şimdiden özür. takip edip okuduğunuz için de teşekkürler:)

İlk günden başliim annatmaya...

Londraya oranın saatiyle 10da indik . Biz her saat başı bristole otobüs var diye çok rahat olarak victoria coach stationa gittik. 12de orda olduk ve ne görelim. Sabah 7ye kadar otobüs yok ve terminal 5e kadar kapalı... tam 7 saat bekledik otobüsü. walla açtım laptopu prison break isledim zaman geçsin diye dondurucu soğukta . Allahtan ilk gün heycanından oflama puflama falan olmadı kuzu kuzu bekledik 7 saat.:)

15 gün boyunca kahvaltılarda butter+nutella yemekten ögh geldi. Bu ne yafu! Bu kadar pork, bu kadar butter bu kadar ekmek bu kadar coffee tüketen bu kadar hazırcı bi toplum yok. Salatalar yıkanmış poşetlenmiş olarak , ısapanaklar yıkanmış ayıklanmış olarak satılıyo. Çok garip ya.

Yanında kaldığımız aile süpperdi. Sara- Richard ve kızları isabel ve gwen çok tatlı karşıladılar ve 2 hafta boyunca evde misafirden çok ev sahibiymiş gibi hissetmemizi sağladılar.Bu İsabel sanırım hayatımda ilk defa elmayı çikolataya tercih eden bi çocuk gördüm. Çok tatlı bişi yafuu!!!

Burda çok geç oldu ve artık uyuma vakti geldi o sebeple son olarak:
Helena and me and autumn. She is one of the loveliest person that I met in Bristol. I am very sure that she will read these lines and comment about these so i decided to write something that she can understand. It is very interesting that when I first saw her I felt as if I have met her before and when I told it to her she told me that she felt the same.:) I believe in the thing called positive energy between two person and we definately have it.
I love you Helena:)

Sunday 11 November 2007

Black Elk

Everything the Power of the World does is done in a circle.
The sky is round, and I have heard that the earth is round, like a ball, and so are all the stars.
The wind, in it's greatest power, whirls.
Birds make their nests in circles, for theirs is the same religion as ours.
The sun comes forth and goes down again in a circle.
The moon does the same, and both are round.
Even the seasons form a great circle in their changing, and always come back again to where they were.
The life of a man is a circle from childhood to childhood, and so it is in everything where power moves.

oglala sioux

(from the 1st page of the novel the loop by nicholas evans)

bana cok anlamli ve dogru geldi...

Tuesday 6 November 2007

Bristol

Nihayet ... Kendime soz vermistim buldugum en uygun vakitte ciziktirecem diye..Kendi pcm olmadigi icin fotolari koyamiyorum ama buldugum en kucuk firsati degerlendirecem. Accaip macerali bi yolculuk yaptim. Detaylari donuse sakliyorum. Kursta tam 8 ulkeden 20 kisi var. Ingilizcemin kotu oldugunu dusunuyodum ama oyle olmadigini gordum...:)
inanilmnaz tatli bi ailenin yaninda kaliyorum (Sarah and Richard Yarnolds) ingilizlerin misafirperver olmadiklarini sooleyenleri kiniyorum. Tabi digerlerini bilmiyorum ama bizim ailemizx accaip misafirperverler..
Herkesin 3 katli mustakil villasi ve her evebeynin arabasi var burda. Bu konforu turk ogretmenlerine saglamayanlari da mi kinamaliyim diye dusunuyorum. Kinamasam iyi olur sonucta beni buraya ulkerm yolluyo.
Geliken 15 kg fazla gelen valizim icin 135 euro para (kilo basina 9 euro) veren ben supper bi cozum buldum donunce anlatacam.
Birde herseyin sonunda please ve thank you demeye alismaya calisiyoruz turkler olarak. Kursta ana dili konusmak yasak oldugundan restrooma falan kaciyoz arada turkce konusmak icin:) yeniden ogrenci olmak accaip bi duyguymus ama supper:)
Oldukca eglenceli geciyo gunler. Bir de 4 yasindaki Gwen ve 1.5 yasindaki isabel sayesinde ingilizcetyi nasil ogrendiklerini cozoyorum cocukalrin allam allam bu kadar sirinlik olur!!!! Fotolarini koyucam en yakin zamanda...

Musmutlu kalin!!!!
herkesin hayallerinin bigun gerceklersmesi dilegiyle...

lulu

Friday 2 November 2007

Gidiyorum...

3 gündür ankaradayım. Sevmiyom ben bu şehri be. Bööle başlamak istedim vurgulamak istedim kalas insanların çokluğunu ankarada. Uyuz oldum ben bunnara!!! Neysem...
15 hatta 20 gün ortalarda görünmezsem şaşırmayın. Ama eğer internet olursa mutlaka bişiler çiziktirmeye çalışacam. Bristole nihayet gidiyorum. Vize korkutulanın ve söylennelerin aksine 2 günde çıktı. yarın İstanbul cumartesi Londra ertesi Gün Bristol. :) . Nihayet hayallerim den biri daha gerçekleşmek üzere. Bu arada Cumartesi günü düzenlenecek olan blog yazarları toplantısına katılmayı çok istiyodum ama sanırım pek mümkün olmıcak. 4 çok geç bi saat. Edi ve ümite sesleniyorum erken gelirseniz ben de uğrarım. Yüzyüze en çok kim vıdı vıdı yapacak yarışmasına davet ediyorum. Herkes sağlıcakla kalsın.

Ankaradan sevgüler:)

lülü