Sunday 21 February 2010

Bir eksikli çekirdek aile

Bir kez daha anladım ki anne eli değmiş bi ev gibisi yok!!! 2 haftalık sürede varlıklarına alışacak olmak gittiklerindeki dönemi zorlaştıracak olsa da okuldan döndüğümde bana kapıyı açan birinin olması ve kapının açılmasıyla birlikte evden yemek kokuları taşması kadar güzel ve mutluluk verici bir şey olmasa gerek. Tadını sonuna kadar çıkartıyorum alışmamaya çalışarak. Annem evde yemek ve düzen işlerini yürütürken bu sürede babamda tamir işleri çerçevesinde bir yıkım gerçekleştirmekte:)) Ya annamadığım bi şekilde evde herşey bozulmaya başladı. Önce TV, sonra Kondisyon bisikletinin sayacı, ardından ocak, lambanın duyusu... bu listeye kalan 5 günlük süre zarfında daha fazla bişey eklenmemesini umuyorum...Annem destursuz iş yapıyosunuz diye kızıyo olanlara anlam veremeyerek:)

Hiç olmadığı kadar iyi bir tempoda kitap okuyorum bu aralar. Bununla birlikte hayal gücümde tavan yapmış olacak ki çok enteresan rüyalar görüyorum. Geçen hafta Massive Attack konserindeydim. Çok da başarılıydı gerçekten. Hayır benki hiç Massive Attack dinlememiş bi insan o elemanları nası birebir gördüm o da şaşırtıcı. Gruba dair bildiğim 2 şey vardı biri Bristol'dan çıkma bir grup olmaları diğeri de Mezzozoine adındaki albümlerindeki yaratığın Bristolde bir heykelinin olduğu. O kadar... Ama bu tür rüyalar insana inanılmaz enerji veriyor aslında. Ben memnunum halimden ama yinede TVdeki rüya tabirleri programlarından birine bağlanıp yorum yaptırmak var aklımda:)

Son olarak, haftanın komik olayı; spor faaliyetlerindeki 'skiing' kelimesini ayıp diye tekrar ettirememem. 'Tiçır çok terbiyesiz, söylemiim'

Bide ben artık gidiim yarın zümre toplantısı var evimin yanıbaşındaki okulda. Sanırım güzel bir pazartesi olacak. En azından 1 saat geç kalkabilirim:)

Herkese iyi haftalar!!!

Saturday 13 February 2010

Merak

Çok fazla şeyi merak ediyorum bu günlerde.Hepside birbirinden saçma sapan. Mesela hayır anlamındaki 'cık' sadece bizim ülkemizde mi kullanılıyo hayır anlamında acaba? Mesala ingilizin biri gelip bana 'do you have a watch?' dese ben de 'cık ' desem sadece, ne anlar acep?

Bide çok komik bişey duyduğunda sağ elini sol eline şak diye vurduktan sonra gülen millet sadece bizmiyiz yoksa diğer ülkelerde de varmı?

Neden yıllarca türk kaşığıyla fransız .oku yemişiz ? Ve Neden hala türk kaşığıyla amerikan .oku yiyoruz?

Şimdilik bu kadar merak ettiklerim. Saygılar...