Saturday 27 October 2007

3000 - İngiltere için vize

Statcounterim 3000i de gördü... 1000 tanesi ben ve babam olsa geri kalan 2000in oluşmasında katkıda bulunan herkese çok teşekkürler...

Bu arada İngilteye vize alımıyla ilgili bilgisi olanlar bana yorum yazarlarsa veya mail atarlarsa inanılmaz mutlu olurum ve yazdığı yorumlar inanılmaz makbule geçer...

lülü

Thursday 25 October 2007

Ander Sevdaluk

Çok azdır böyle şarkılar hayatımda... İlk dinlemeyle etkilenip müptelası olduğum. Çok küsel bi şarkı... Kesinlikle dinlemenizi tavsiye ederim...

Tuesday 23 October 2007

Ekim de bir pazar...





Geçen pazar gününün fotoğraflarla özeti. nedense canım pek bişi yazmak istemiyo...aslında nedeni var... Son zamanlar malum.. Eliş, baran, bilge, cemre ve ben... Benn şanslı bi insanım evet. sadece azıcık sabırlı olmam gerek...

Sunday 21 October 2007

Şehitler ölmez, vatan bölünmez...

Alçak Gönüllü Kızın Şiiri

Bir yarim olsun esmer, yakışıklı,
Çok şey istemem, boyu 1.80 olsun.
Fazla zengin olmasın umrumda değil,
Yetir ki 50-60 milyarı olsun.

Mesleğe etikete hiç önem vermem,
İster mühendis, ister doktor olsun.
Düğünümde fazla görkem istemem,
Yeter ki nikahımız Hilton'da olsun.

Balayımız küçücük bir tatil,
Paris'te, Roma'da, New York'ta olsun.
Yüzgörümlüğü önemli değil,
Ne çıkar, birkaç taşlı pırlanta olsun.

İstedim ki olmuşken gönlümce olsun.
Nerede olursa olsun otururum ben,
Minicik, 3 katlı bir köşküm olsun.

Evimde erkeğimin sözü geçmeli,
Yeter ki benem de müsaadem olsun.

Ev işlerimi kendim yaparım,
Bana yardım edecek birkaç hizmetçim olsun.

Yemek hazırlamak ayrı bir zevktir,
Pişirecek Bolulu bir aşçım olsun.
Midem büyük değildir, kuru ekmek yerim,
Yeter ki katığım siyah havyar olsun.

Seyahat etmek en büyük zevkim,
Yeter ki arabam Mercedes olsun.

Yaz tatilim sakin geçmeli,
Bunun için Side de bir yalım olsun.
Soğuk karlı kış günlerinde,
Uğrak yerimiz Uludağ olsun.

Yılbaşı gecesi tek eğlencemiz,
Maksim de İborotti konseri olsun.

Doğum günümü hatırlasın yeter,
Yeter ki hediyesi bir yakut olsun.

Yıldönümümüzü birlikte kutlayalım,
Bana hediyesi bir villa olsun.

Kocayalım onunla aynı yastıkta,
Yeter ki yastığımız atlastan olsun.

Çocuklarımı kendim büyütürüm,
Bakacak İtalyan bir dadımız olsun.

Bundan ibaret bütün isteğim.
Nice kısmetlerim çıktı da teptim.
Benim gibi bir alçakgönüllüyü alacak olan,
Sadece birazcık sabırlı olsun...

Trt Fm

Lise ve üniversite yıllarımda geceleri uyumak için walkmenimi sabaha kadar açık bırakarak milyonlarca pil bitirdiğim. Şimdiyse gece gündüz hiç kapatmadığım radyomun değişmeyen frekansı olan trt fm benim hayatımda gerçek anlamda önemli bi yere sahiptir.

Nacar marka saati (güllüşahım ve bana ilk öğretmenler günü hediyesi olarak kazanmamıza vesile oldular hatta james brownu sormuştu şimdi adını hatırlayamadığım ama trt 2 de pop saati programını sunan abimiz) , nostaljik görünümlü radyosu ve 5 cdli hediye paketi olmak üzere değişik yıllarda bissürü de hediyesini edindim bu biricik radyo istasyonumun. 24 saat canlı yayın yapan radyoyu ziyaret ettim ve spikerleriyle tanıştım.canlı yayınlarına katılıp sevdiklerime şarkı gönderdim. Arayıp istek şarkı istedim çaldılar. Biricik İngilizce örtmenim Birsen Gümedağ'dan haberdar olmamı sağlayıp tekrar haberleşmemi sağladılar. Halk müziğini sevdirip sanat müziği müptelası yapıp @'in özel a, e-mail'in e -posta olarak okunulacağını öğrenmemi sağladılar. Yani gerçek annamda seviyorum ben trt fmi. Aylavyu trtefem.



Dip not:Bu arada vıdı vıdı yapanlar var blogcuğum hakkında. Onlara sesleniyorum. lütfen yorum ve görüşlerinizi yorum köşesine yazılı bir şekilde tebliğ ediniz aksi taktirde dikkate alınmayacaktır. Ööle vıdı vıdı yapmakla olmuyor sayın black:P kolaysa siz de yazınız.

Saturday 20 October 2007

Tavsiye

Hoşlanmadığınız veya rahatsız olduğunuz durumlarda bunu karşı tarafa bildirmek insanı her açıdan karlı yapıyor.Mesela ben dün Artvine giderken şöfer amcadan pencereyi kapatmasını rica edip tam 45 dakka boyunca o rüzgarı kafama kafama yemeseydim bugün hasta olmayacak, halsizlik, burun akıntısı, baş ağrısı ve bilimum buna benzer şeyleri yaşamıyor olacak belkide kendimde yarın rizeye gidecek gücü bulabilecektim. Ama gıkımı çıkarmadan oturdum. Kendime İyacp misali mal demek istemiyorum ama bazen salak olduğumu düşünüyorum(ve her insanda bir parça barındığını). Türkün aklı sonradan gelirmiş...geçti artık...

PS: Bu Aktifet ne süpper bi ilaç ya.. İnanılmaz uyku yapıyor ama hasta olduğunu utturuyo insana dehşet bi enerji vererek. Soğuk algınlığında tavsiye edilir.

Thursday 18 October 2007

Bitlenmemişim

Bütün uzmanlara baktırdım tamamen psikolojik bi kaşınmaymış... feci rahatladım walla...

Wednesday 17 October 2007

Sır vericem

Bugün rehberlik yaptığım sınıfa girip temizlik konusunda 2 saat nutuk attım. Bitten girdim diş fırçalamadan çıktım. Haftaya salı ve her salı bit, tırnak ve diş kontrolü yapıcam (güllüşah gazladı beni). Bi güzel bitlilerse napıcaklarını , bunun utanılacak bişi olmadığını ama temiz olmaları gerektiklerini eğer kontrolde bi bit görürsem rencide ediceğimi söyleyip korkutmaya çalıştım.

Allahımmmm. O dersten sonra saçlarım öyle kaşınmaya başladıkiii. Enseden enseden. sanki bit yürüyo... Walla piskolojik veya diil. Bitlendiğimi düşünüyorum. Kwellimi ısmarladım... Anneeee seni istiyom bennn. Kim ayıklıcak benim bitlerimi yaaa!!! Bu arada temiz insana gelirmiş bit. Sona pis falan diye düşünmeyin....Ühüüüü...
Sabileri korkuttum ondan oldu dicem, onnar sabi diilki maşşallah benden hormonlu hepsi... Noolur psikolojik olsun allam...

Bu sırrımı başkalarına söyleyip kınayanların da başına gelsin!!! Banane bencilim ben...

Saçlarımı kestirmek istemiyorum ben gülşahın düğününe bülbül yuvası yaptıracam yaa..:) Bana vize de vermez bu ingilizler şimdi bitli diye.. şimdi dedikodumu da yaparlar bitli hoca diye...:( Bak dert birdi 5 oldu...

yarın söölicem bitlenip bitlenmediğimi en olmadı herkesi bitlicem kimse benle dalga geçemicek...
yaaşasın kötülük...

lülü

Monday 15 October 2007

Eller


Bu resim için ne tür nitelemeler kullanmalı bilemedim. 21 yıllık Mıstıkın ve 15 günlük Erdemin elleri...

Döndüm Kürkçü Dükkanına...

Döndüm ve 2 gün için 50 saatlik yolu çekmeme değdi doğrusu... İnanılmaz enerji topladım ve eğlendim. Fotolardan görmek mümkün olur zaten ... Şanslı bi insanım ben ... Şükürler olsun...


Tuesday 9 October 2007

Şeker Bayramı

Enn sevdiğim bayram olan ve kendimi bildim bileli ramazan değil de şeker bayramı diye nitelediğim şeker ötesi bayramı geçirmek üzere yarın kayseriye yola çıkıcam. 4 günlük tatilin 40 saate yakını yolda geçicek ama cümbür cemaat toplanacaz inşallah aydın, istanbul, diyarbakır ve artvin demeden 4 bi köşeden. Açıkçası beni gazlayan da bu oldu zaten...Kusana kadar şeker ve çikolata yiip enerjime enerji, kalorilerime kalori, kilolarıma kilo katacak olmanın heyecanı ve mutluluğu içerisindeyim...

Şeker bayramınız şeker gibi geçsin, kutlu olsun, mutlu olsun...
Her bayram arifreisnde bu kadar mutlu heyecanlı ve umutlu olmak dileğiyle...

iyi bayramlar...

Sunday 7 October 2007

Wild World


aylavyu Eski adıyla cat stevens yeni adıyla yusuf islam. Teee o zaman söölediklerin şimdi daha doğru oldu...

ohhh baby baby its a wild world,
its hard to get by just upon a smile...

Öğrencilerime dinletip, sözlerini birlikte çevirdiğimiz şarkılardan biri wild world diğeride Helldorado'nun 'the ballad of Nora Lee'si adamlar hikayeyi bestelemişler resmen. Çok küsel. Anlamını kavramaya çalışmanızı tavsiye ederim hatta veriyorum lyricleri, kolay gele. takıldığınız bi yer olursa haber edin...:P

Helldorado - The Ballad Of Nora Lee lyrics
Once upon a time there lived a lady young and fair
Raven hair and rosy cheeks and no one to compare
Daughter of a noble man in a little town
And her name was Nora Lee, and it was spoken all around

It's told that she was courted by two men of different kin
One of them a shoemaker that made boots of lizard skin
The other was the sheriff in this little town
And he swore he'd marry her or else he'd put her in the ground

One night the moon was brightly shining in the sky
She went to see the shoemaker and with him she did lie
You are my own true love she whispered soft and low
But they'd been spied upon that night, and soon the sheriff he would know

Then came a cold and dark night and the wind was blowin' free
The sheriff and his men they tied poor Nora to a tree
Full of wickedness they stole her maidenhead
Then they stabbed her with a knife 'till they were sure she was dead

Her body it was found the next day on the banks below
The news was heard and many hearts were filled with grief and woe
The guilty one will soon be hung' the sheriff he did claim
And he called upon his men, the shoemaker to blame

The scaffold it was built and all the people gathered round
Just to watch that poor boy taken to his hangin' ground
The rope was tied around his neck for everyone to see
And as the hangman pulled the rope, then he would meet his Nora Lee

Insightful Linguist

You are gifted with the natural fluency of a writer and the visual and spatial strengths of an artist. Those skills contribute to your creative and expressive mind. Insightful linguists can take complex concepts and articulate them to just about anyone. You have a gift with words and an insight into processes and the way people think.

These talents enable you to explain things clearly to people as you can conceptualise ideas internally and understand patterns on an abstract level.

bildi walla tickle. Gerçi sorular çok kolaydı ama karşınızada IQsu 124 olan biri var. Pek zeki sayılmam yani:)

lülü

Saturday 6 October 2007

Özgürlük

Blog olayının enn sevdiğim yönlerinden biri de özgür olmak. İstediğin zaman yazarsın, istemediğin zaman yazmazsın. Kasmaya hiç gerek yok. Nedensiz bi baskı oluyo insanda ama o baskı içsel bi baskı..

Bu arada ben Tiyatro klubünün öğretmeni oldum. Burayı okuyup ve tiyatroyla ilgilenen ve bu konuda fikirleri olanlar bişiler yazıp bana kısıtlı imkanlarda ortaya konacak bir tiyatro oyunuyla ilgili fikirler verirlerse çok sevindirik olurum. Belki o kişiyi sene sonu gösterisine davet ederim:)...

Wednesday 3 October 2007

Bomba

Pis bombacılar , ivrenç teröristler, kınıyorum sizi. Masum insanları (kaldıki ortada suçlu olacak bi kimse yok) öldürmekten zevk alıp çoluktan çocuktan azan egolarınızı tatmin etmenin hıncını aldığınız ve fillerin altında ezilen çimenlerden olmayı tercih edip manasızca insan öldürdüğünüz için.
Defolun.

Hayır yazmıcam bahsetmicem diyorum da nereye kadar? İster istemez etkileniyor insan...

Tuesday 2 October 2007

Jesse Cook



Enn sevdiğim gitarist Jesse Cook'un yepisyeni Frontiers albümünden cover yapılan bir Bob Dylan şarkısı... Melissa Mcclelland küsel söölemiş, jesse de her zaman ki gibi konuşturmuş gitarı. Bööle accaip bi enerji katıyo insana şarkı. Baloncuklar falan kayboluveriyo... Bunu sevdiyseniz eğer La Llorona'ya kesinlikle bayılacaksınısız...

Aslında Jesse Cook'u Çok enteresan bi şekilde dinlemeye başladım ben. DRde bigün kitap araştırması yaparkene süpper gitar melodiler geldi kulağıma. giitm sordum. Jesse Cook dediler. Bundan yaklaşık 6 sene önce walkman'im wardı ve sadece kaset çalabiliyodum. Ama o an Jesse Cook 'un piyasaya sadece cdlerinin sürüldüğünü kasedinin olmadığını söölediler. Öğrencilik öyle bişeydi bizim zamanımızda.Herkesin bilgisayarı eydieseli yoktu. Millet internet kafelerden çıktı almaktan helak olurdu(K). Ama şimdi öölemi. Öğrenciler laptoplarından buldukları beleş wireless hatlarıyla dünyaya bağlanıyolar. halbuki Bütün parama kıyıp alacaktım kaseti olsaydı. Ama gün oldu devran döndü. yeni albümü Çıktığının ertesi haftası bütün şarkılarını dinleme fırsatı edindim. Aylavyu internet, aylavyu pc'im, aylavyu jesse cook.

gidiim ben...
lülü

Çelişki

İçimde bi his var ama küsel ama yapmasam...
oraları bilirim ama gelirim ama upuzun kalsam...
Gitsem ve dönmesem, döndüğümde hemen adapte olsam... (ne çok değiştirdim yafu küselim şarkıyı)(Nil-ama)

İçimdeki diğer ses:

Söylemelimi söylememelimi
yoksa hiç başlamamalı mı
Ama ben anlatmassam ben olamamki...(dahası karnım ağrır ama içimdeki sese ve uykusuzluğa inat söölemicem)(e bunu bilin canım)

yafu kaç kişi var bi insanın içinde... Karikatürler misali baloncukların yükseldiğini hissediyomusunuz sizde bazen kafanızın üstünden ?... Bir ben var bende benden içerü. Susayım da uyuyayım en iisi.