Monday 28 June 2010

Evin erkeği olmak

Walla 1 buçuk aydır ayağımın kırıklığı sebebiyle yatışta olduğumdan dolayı bugün farkettim ki tam bir erkek fatma modeli sergiliyorum evde. Tv'de dünya kupası, wimbledon, F1 ne kadar erkeklere hitap eden şey varsa izliyorum.Yemekten hemen sonra sofrayı toplamak yerine koltuğumda yerimi alıyorum. Oturduğum yerden onu bunu getirmlerini istiyorum ailemin sevgili üyelerinden.

Bugün itibariyle Mustafa'nın 'abla çok heycannı oluyo' gazıyla ilk ve son bahsimi de Caponya ve İspanya üzerine oynadım. Bide Wii'm olsaydı herhalde erkek gibi yaşamanın 'nimetleri'nden son noktasına kadar faydalanmış olacaktım. Türk toplumunda erkek olmak iyiymiş.

Ben biraz maç izliim. Sanırım bizim kuponlar yalan oldu. Ulan Caponya...

Sunday 20 June 2010

Friday 18 June 2010

Gayseri

15 haziran itibariyle Kayseri-Kocasinan-Mehmet Ali Bakkaloğlu ilköğretim okuluna atandım.
Bu durumdan şuanda mutluyum umarım ilerleyen dönemlerde de mutlu olurum.

Bugün okullar kapandı.Öğrencilerimle vedalaşamadığım için çok üzgünüm... Yolları açık olsun ve Hep musmutlu olsunlar benim biricik pıncırlarım.

Artvin bundan sonraki hayatımda da yer alıcak o yüzden buraya sizin düşündüğünüz gibi dramatik şeyler yazmıycam.

1 günde 2 yazı! Hiç böyle şeyler yapmazdım ben...

Kusana kadar kiraz ve çilek yemek


Aynıı anda hem kolu hem de ayağı alçıda olan insanın yapabilecği şeyler şunlarla sınırlıdır: yemek-içmek-oturmak-yatmak-arada bi wcye gitmek-tv izlemek-kitap okumak-bilgisayar ve internette zaman öldürmek.

Bunların hepsini 1 gün içinde değişik sıralamalarla 1 aydır yapıyorum. Annem veya babam bişey istermisin diye sorduğunda 2 şey çıkıyo ağzımdan çilek ve kiraz. Lakin 26. yaşımın son demlerini yatarak ve kusana kadar kiraz ve çilek yiyerek bi yandan da yeni keşfettiğim ve bayıldığım regina spektor şarkılarını dinleyerek geçiriyorum.

Thursday 17 June 2010

Fransızca

Eğer bir gün fransızca kelimelerin telaffuzunu çalışmaya başlarsam bunun nedeni ne yann tiersen olacak ne de izlediğim filmler...

Ama yıllardır yanlış telaffuz edipte doğru okunuşunu öğrendğimde hönklediğim markalar beni buna mecbur edecek.

Yves Rocher
Ben 'Ves Roçer' diye okuyodum taki mağazadaki kadın beni 'İv Roşe' diye düzeltene kadar

Yves Saint Lorent
Dergilerde gördüğüm markayı bigün filoyla konuşurken 'Ves Sent Lorınt' diye telaffuz edince filo bana onun telaffuzundan emin olup olmadığımı sordu kendisi 'İv sen Loren' diye duymuştu... Haklıydı filo ben yine fena uydurmuştum.

Louis Vuitton
Lü Vüto imiş aslı. Vöög (vouge) reklamında duydum biraz önce...

Amaaaan benki ilkokuldayken Rebook 'u gördüğüm gibi okurdum üstüne üstlük bide küfür sanardım...

bugün 50 basamaklı bir merdiveni tek ayakla inip çıktım. Maşallah sana sağ ağayım. Sol gibi nazarlara gelmeyesin. Burdan kndisine bi kez daha teşekkür ediyor bu yazıyla ilgili kafanızda oluşacak anlam karmaşalarından ksinlikle kendimi sorumlu tutmuyorum.

Birde yakın zamanda evlenecek olan yakuza arkadaşımıza ömür boyu mutluluklar diliyoruz:P

lülü

Saturday 12 June 2010

Aldo Raine

Dünyanın biyerinde Aldo Raine gibi muhteşem aksanlı ingilizce konuşan insanlar varsa iyileşince oraya gitmek o insanların arasında bikaç gün yaşamak istiyorum. Güney amerika diye buldum ben ama neresi??? bilipde söylemeyen 8 olsun!

Hayır hiç düşünüldüğü gibi diil! ben 3 haftada yalnızca 5 film izledim. En beğendiklerim inglorious bastards ve the girl with the dragon tattoo oldu.

Dünya kupasında şampiyon ispanya veya italya olacak. en azından ben öyle olmasını isterim.

lütfen imla kurallarına dikkat etmeden okuyunuz tek kolla anca bu kadar ...

bu arada MERTTTTT HOŞGELDİN :) bilge aylavyu...