Sınav haftası..

Şu an itibariyle 4- 5 ve 6. sınıflara toplam 200 soru hazırladım.Bu sefer son sınav diye kolay sordum soruları ama 1 alanlar da olacak. Hatta isim isim sayarım kim 1 alacak...Adamlar paso ense yapıyo. Bide çok çalıştım diye yalan söylemezlermi..Benim santraller karışıyo tabi..Rahmetli Jackie Chan amcamızdan gördüğümüz kadar bişeyler uyguluyoz..Bu olayı aynı kişilerle 1 dönemde 3 sınavdan , 6 kez falan yaşıyorum. (Aman gözünüzü seviim şimdi gerçek sanır beni tanımayanlar, jackie kadar profesyonel olmasa da bişiler yapıyoz. :P)
8 saatir bilgisayar karşısında kalmış olmaktan kaynaklanan dehşet bir baş ve göz ağrısı söz konusu... Ama görüldüğü üzere bloguma çızıktırmaktan da geri kalmıyorum.

Mozilla firefoxu kurdum bugün.( I love u Mıstık) Eğlenceli.

Pardus Buradaydı!!!

Evet , Linux tabanlı ilk Türk OS'si (ehem, operating system demek oluyo yani işletim sistemi, bari bilgisayar terimleri kullanalımda kotaralım olayı) Pardus'un yaratıcıları, geliştiricileri, anneleri veya babaları olarak niteleyebileceğimiz bir ekip geldi geçen hafta Borçka'ya. Pardus'u bize ve öğrencilerimize tanıtmak ve Pardus kullanımının avantajlarını ortaya koymak amacıyla bir seminer verdiler. Çok eğlenceli insanlar oldukları için verdikleri seminer de o derece eğlenceli ve verimliydi. Bendeniz de konferansta önce kardeşimin onayından (e her şeyi uzmanına danışmakta fayda var- kendisi gelecek vaadeden bir bilgisayar mühendisliği bölümü öğrencisidir) geçen bir soru sordum. Pardus'un Linux tabanlı diğer işletim sistemlerinden farkı nedir diye. Temel bir fark olmadığı cevabını aldım ama bu olmayacağı anlamına gelmiyor tabiiki. Gerçek anlamda bir emek söz konusu. Bunu farketmemek mümkün değil. Geleceğin en iyi işletim sistemini Türkler armağan edecek dünya bilişimine ve adıda PARDUS olacak. Sloganı da Özgürlük için Pardus olacak.Ben ne dersem o!!!
Bu arada slogandaki 'Özgürlük' kavramının nedeni bütün kodları çıplak gözle görmek ve her türlü gelişmeye 5 kuruş ödemeden sahip olmak. Ne küseeelll. De mi? Büyüksün Pardus..
Şimdi bana Pardus kullanıyomusun falan diye sormadan cevap vereyim. Şuanda hayır.Ama yazın kesinlikle kullanacam, öyle sıkışınca hemen windowsa dönüş yapmamak için işi iyice öğrenip sonra bilgisayarıma Pardusu kuracam ve windowsa tamamen elveda dicem( umarım bu olay bu kadar kolaydır ve sözlerimi geri almam - ben hafif bi korku sezdim- siz? Pardusun son türleride en son buralarda görülmüşş..Ya sahi bunlar adamı yer mi?...Tamam susayım ben en iyisi..)
Bu arada ben tamamen amatörce bilgiler verdim, coremuş, kernelmiş, hiç işim olmaz. Ben ne öğrendiysem ve anladıysam onları yazdım. Umarım yanlış şeyler yazmamışımdır. Özgür yazılımı destekleyen ve savunan herkese selam olsun!!! İşin bitti Microsoft, işin bitti Gates! ( Ya çok mu iddialıyım ben, neyse cahil cesareti diip bitirelim bu yazıyı burada...)

Ps 1: Pardus seminerinin Borçkada gerçekleşmesindeki en büyük pay Bilge, Kenan, Salih ve Serhan'ındır. Belirtmeden olmaz...

Ps 2: Yakın zamanda Sayın Koray Löker'den(bilöker) edindiğim bilgiler doğrultusunda kardeşime önerip süper dönütler aldığım Rockbox hakkında yazı yazacam. Önce bi ipodumu rockbox moduna geçirmem gerekiyoki göz göre göre bişeyler yazayım. Ama linkini verdim bilen....

Çok güzel düşerim. Gülmek isteyenlere fırsat çıksın diye. Hayır düşmek kütle ile ilgili bişey değil. Katılmıyorum...

Prosedürlerden nefret ediyorum!!!

Yeni bir blogger olmanın hevesiyle hergün girip düzenlemeler yapıyorum.İlk bir hafta muhtemelen bu olay böyle devam eder ama çok yoğun günler beni beklediğinden ileriki günlerde ne yapacağım bilinmez. OKS sınavına az kaldı, mezuniyet , piknik.... Bazen düşünüyorum acaba her istediklerini yapmamak daha mı iyi? Ama onlar benim hayatımdaki rehberlik yaptığım ilk sınıf. Onlara serbest. Sonrakilere bakarız.

Yıl sonu da geldi. Bissürü kağıt harcanacak gereksiz yere yine. Nefret ediyorum prosedürlerden. Bi başbakan olayım resmi evrak diye bişey bırakmıcam. Herkese laptop benden.İmzalar bile bilgisayardan atılacak. Ne bu ya! Eforumun yarısından fazlasını resmi evrak hazırlamaya harcıyorum eğitim ve öğretim yerine!..

Hem olayın şöyle bir boyutu da var: 1 ton kağıt = 8 ağaç
Yapmayalım etmeyelim. Katliam resmen.

Bişey daha var. Her günlük yakılmaya mahkumdur günün birinde..Acaba bu blogların akibeti ne olacak?

lülü

Yuppie yuppie yeah yeah!!!

Benim de bi blogum oldu. Benim neyim eksik ki? Blog da yaparım, çocuk da yaparım, kariyer de...Bristol' e de giderim.. Hırs yaptım...uçacam..(zayıflayınca:( ) -buket blog sahibi olmanın hızıyla kendini tutamaz-