Monday 5 January 2009

Köy, Kar, Kara Lahana ve Köprü

Yukardaki resme tıklayıp büyütünce kar tanelerini görebilirsiniz. Arka fonda dağdaki köyde de güneş var bu arada. Hayır ben hayatımda ilk kez gördüm. Bi güneşliyken yağmur yağar bi güneş görünür ama kar yağar. Bi terslik var ama ben de çözemedim.
Yukarda gördüğünüz yeşillikler varya her türlü hava şartlarında yetişebilen karadenizin simgesi sebze. Hayır aslında nası hamsi balık değilse onun da adı sebze olamazzzz. Kara Lahana o. Zeytinyağlı sarmasına asla laf etmem ama bulamaş gibi bişi yaparlar ondan burda Dadından yinmez hele bide guyruk yağıyla pişinceeeee... (Tamamen kişisel--kusma sebebi)
Amaaann yağan kardan bişey mi anladık sanki. Bi heves kar yağdı diye 2 foto çekeyim dedim kar diye hep dağ çekmişim. Güneş çıktı ertesi gün kar mar kalmadı...

Gelelim aşağıdaki köprüye. Kendisi tarihi bi köprü olup üstünden yaklaşık 9x20x4x2=1400 kez geçmişliğim , 2 defa feci şekilde kayıp yeri boylamışlığım 1 defada dereye düşmekten yırtmışlığım var baranın çevik hareketiyle montumun kapsonundan yakalamasıyla. 2 ay boyunca buz olur bu köprüde bide öğrenciler geçer bizi izler acep hangi örtmen düşcek de gülcez diye biz cebelleşirken. Baharda bissürü turist gelir çekim falan yapar.
Benim pıncırlarımın anlaşma şekli genellikle aynıdır bu turistlerle. İnanılmaz bi özgüvenle turistin yanına gidilir ve 'What nationality are you?' die sorulur. Adam 'Holland ' dediyse.' Van Nistelroy- Van Nistelroy denilir' :) Fransızsa 'Zidan- Zidan denilir, Turist de başka bi türk futbolcu söyler genelde hakan şükür olur bu. yüzlerde gülücük oluşur. Benimkiler pek mutludur annaştıkları için. Goodbye deyip giderler:)) lakin adamın sadece ulusu öğrenilmiştir.

No comments: