Friday 24 April 2009

23 Nisan


Kapalı, soğuk ve yağmurlu hava şartlarına rağmen pıncırlarım eğlendi ve eğlendirdi. Kutlu ve mutlu geçti. Dansımızı buraya koymayı çok istiyodum ama boyutu sığmadığı için koyamıyorum. Mıstıkım bi ayar çekip de 100 MBın altına indirirse videoyu hemen buraya koyucam çünkü pıncırlarım 4 gözle kendilerini izlemek istiyorlar ama şimdilik bununla yetinelim:) Harikaydınız:)

Manga Manga Manga

Şehr-i Hüzün yen albümlerinin adı.
5 gündür dur durak bilmeden heryerde dinlediğim, dinlemek istediğim, dinlemeye doyamadığım harika bi albüm yapmışlar!!! İlk albümünden de güzel ki bunu başarabilen çok az grup veya sanatçı var. Kesinlikle edinmenizi öneririm. Şarkı sözleri ve melodiler mükemmel.

Birde Nil ve Keane dinliyorum son zamanlarda çokça. Nilin son albümü öncekinden daha güzel ama ilk ve 2. albümleri bambaşkaydı...

Keane'in O2(Londra)deki canlı konser kayıtlarını 3 kez izledim ve defalarca daha izleyebilirim. İzlemenizi de öneririm.Bi sonraki hedef belirlendi. Keane konseri:)

Sunday 19 April 2009

Anneme - Annelere



Söz-Müzik: Nil KARAİBRAHİMGİL

Solist: Buket

Gitarist: Ayşecik

Ps: Erken bi anneler günü hediyesi bu. Bekleyemem ben o kadar. Sabırsızım:))

Bu arada annem 1 mayısta burda, işçi bayramını kutlıcaz beraber inşallah.:) Dört gözle bekliyorum kendisini.

Bu şarkı Bide ELİŞİME gelsin... İyiki doğdun canımcım. İyiki varsın...

hihi

Friday 17 April 2009

Mert ve Çilek


Bugün nöbet sırasında pıncırları kontrol altında tutmaya çalışırken bi yandan da belki güzel resimler yakalarım diye fotograf makinamı yanıma aldım. Ve kızarmaya yüz tutmuş dağ çileklerini görünce hemen çekiim dedim.Bana Alerji yapsa da bence en güzel görünüşlü meyve çilek.


Resimde gördüğünüz yakışıklı Mert.4. sınıf pıncırlarımdan. Gerçektede göründüğü kadar sevimli ve sempatik. Mertin adını hatırlayamadığımda tarif etmek zor olmuyodu benim için. 2 gamzeli velet:) Geçen gün ablası çok komik bi olay anlattı. Mert küçükken aynada kendini görünce benim yanaklarımda delik var diye ağlamaya başlamış. Zor açıklamışlar durumu:)


Karınca ve çilek çiçeği.

Thursday 16 April 2009

Zafer

Pıncırlarım yani Demirciler İlköğretim Okulu bugün bilgi yarışmasında ilçe(Borçka) birincisi oldular. Kadrolu yalnızca 2 branş öğretmeni var okulumun ve bunlardan biri İngilizce diğeri Teknoloji Tasarım . Tabiki başka okullardan gelen süpper ötesi öğretmenlerimiz var ama Fen ve matematik derslerinin branş öğretmenleri henüz bu hafta başladılar(2. dönemin bitmesine 2 ay kala!!!). Büyük özveriler göstererek. Yani Yaklaşık 2 ay kadar ne matematik ne de Fen bilgisi öğretmeni olmadı pıncırlarımın ve toplamda dersaneye giden öğrenci sayısı bir elin parmağını geçmiyor.

Aslında benim burda anlatmaya çalıştığım şey başka...ve bu anlattığım başka bişeyi birilerinin anlayabilmesi... Tabi ne kadar anlamak istenirse...

Başarının istekle doğru orantılı olduğunu düşünüyorum ve pıncırlarımla gurur duyuyorum...İyiki de sizin öğretmeninizim:)

Bu gaz bana bayağı bi gider artık:) Üşenmeyip gecenin şu saatinde chocolate cake bilen yaptığıma göre pıncırlarıma oldukça umut vaad eden durumdayım:P

yesinner de büyüsünler ve daha çok pantolon patlansınlar:)
bi pantalon patlatma modası var şu ara okulda:) pantalonunu patlatan doluyo sweatşirtü beline dolaşıyo:) O denli normal oldu yani erkekler arasında:) Tabiiki ben zamanında kendisi de pantalon patlatmış biri olarak bu eğlence fırsatını değerlendirmekten hiç geri kalmıyorum:)

Wednesday 15 April 2009

Farkındalık or unawareness

Kendi kapasitesinin farkında olmayan insanlara inanılmaz sinirleniyorum ve mümkünse onlardan uzak durmaya çalışıyorum. Bu söylediklerim yalnızca 20 yaş ve üstü için geçerli.

Şimdi farkındalık nedir ne değildir ben 2 saat anlatmıycam ama kısaca bi insanın neyi yapıp neyi yapamayacağını bilmesidir ve kendini tanımasıdır.

'Ayy yapamam ama belki denersen yaparım, ay kesin deniycem ama hiç bilmiyorum, yapamayadabilirim , yapsammı yapmasammı...' olayını çok yaşıyosanız muhtemelen size de sinir oluyorum veya olurum... Madem olay seni aşıyo hiç bulaşma demi. Ne hem kendini hem başkalarını geriyosun... Cık cık cık...

Ben yine birine çok kızdım galüba!:)

edit : Bide bişeylere sinirlenip böyle birden saçma sapan yazılar yazdığım zaman kendime çok sinir oluyorum.

Sunday 12 April 2009

Şiir

Ben İngilizce Örtmeni olarak Türkçe derslerine de giriyorum 6. sınıflarda.Nedenini söylemeye gerek yok herhalde. yani bu konulara hiç bulaşmiim. Çünkü çok can sıkıcı durumlar söz konusu...
Neyse. Şiir Bilgisine geçmeden önce sevdiğiniz -yazdığınız -ezberlediğiniz şiirler varmı diye sordum pıncırlarıma. Bi öğrencim kalktı aşkla ilgili bi şiir okudu. Gözleri mözleri içeren. (ben de hiç sevmem şiiri gayet sırıtık bi şekilde memnuniyet izlenimi vermeye çalışıyorum. ) Ardından Başka bi öğrencim arkadaşlıkla ilgili bi şiir okudu. O güzeldi ama benim aklımda en sonuncusu kaldı. Ki zaten sonuncusu şiir değildi kesin kamyon yazısıydı ama benim aklımda sadece o kaldı. Ufukum örtmenim ben de çok güzel bi şiir okumak istiyorum diince . Oku Ufuk diye bi güzel gazladım. Ufuk sesini ayarladıktan sonra başladı ve şunu söyledi:

Evlenip balayına gideceğime
Evlenmedim alayına gittim..

Bu kadar tiçır.:)

Gülermisin, kızarmısın ilk anda karar verememekle birlikte kendimi tutamayıp gülmeye başladım...

Yine aynı sınıftan başka bi öğrencim geçen gün şunları söyledi İngilizce dersinde Simple present tensele ilgili alıştırma yaparken:

Tiiçır biz bu kadar kafa yorup İngilizceyi öğreniyoruz peki İngilizler Türkçe Öğreniyomu?

Ben: Hayır arkadaşlar onlar Türkçe öğrenmiyolar.

E Tiiçır o zaman nası anlaşıcaz biz onlarla:))

Ben: !?!!!!!!(allahtan bi müddet düşününce çözdü olayı!!!)

Friday 10 April 2009

Bahar Uyuzluğu

Yılın 9 ayı en sevdiğim mevsimin bahar olduğunu söyler bahar gelsede şöyle olsa böyle olsa şunu yapsak bunu yapsak der mart ayına girince daha bi mutlu hissederim. Ama...

Ama diğer mevsimlerde yaşamadığım şeyleri yaşamaya başlarım ben baharla birlikte. Mart hep şubattan daha soğuk daha yağmurlu daha kasvetli geçer. Ağaçlar çiçeklenir etraf yeşillenir ama bu sefer benim dengem bozulur. Alerjim tavan yapar günde 2 paket mendil tüketim mevsimim açılır sürekli güneşi görsem bi hapşırsam da rahatlasam diye gözler güneşe dikilir(bunu yapıyorum cidden) , depresif mod ruhu sarar, herşeye çabuk sinirlenilir birde bunu yaşayan sadece sen olsan millet sana belki katlanabilir ama bu durum herkeste aynıdır. manasız bi gerginlik, stres, uyuzluk...

Ben baharı yazın habercisi olduğu için seviyorum. Yoksa böyle bi mevsimi sevmek getirdikleri açısından çok akıl karı değil yani.Zaten insanların depresyona girdikleri mevsimmiş. Bahar çok kızdım sana ben. Karar verdim ben yazı senden daha çok seviyorum.


Özel soru:Gülşah ve filo bahar diince benim aklıma ilk gelen hayvan kedi oluyo neden acaba?:))

Wednesday 8 April 2009

Enstantane-Diyafram-Fotograf Makinam



Bu hafta sonu fotografçılık kursuna gidip 2 saatte fotograf makinamı ve içinde ne kadar sayısal değer, işaret harf varsa öğrendim. Hayır bu kadar kolay olduğunu bilseydim bu kadar ertelemez kendimi automatik çekim modundan sıyırırdım ama hala manuel ayarlarla foto moto çekemiyorum ben. Onu bunu ayarlayıpta çekersem ben anca yarım saatte net bi fotograf çıkartabilirim. Yukarda -1 - 0 - +1 ayarlarıyla arka arkaya çekilen 3 resim var kaldıki bu fotolarda sadece ışık ayarları farklı. Yani daha neler yapabileceğinizi siz hayal edin.
Bir de anladım ki en iyi fotoğraf makinası Nikon. Yani fikriniz olsun ama benimkisi de hiçbişeyden geri kalmıyo HDR hariç herşey varmış. Bizzat kendi gözlerimle gördüm en krallarıyla kıyaslayarak.

Bu arada en yakın zamanda HDR bir foto yapıp paylaşıcam sizlerle de .

Konu çok oturup yazacak zaman yok! Ne kadar uyuz bi durum.

Mutlu kalsın herkes.

Thursday 2 April 2009

Rüya

2 gün önce rüyamda Atatürkü gördüm. Bunda mutlaka yatmadan önce Anadolu Lisesleri sınavı içn çalıştığım İnkılap tarihi kitabının payı vardır ama hayatımda gördüğüm ender gerçekçi rüyalardandı. Rüyadan sonra ona karşı hayranlığım 1 kat daha arttı yemin ederim. Öğrencilerim de nemden etkilendiler bazıları rüyalarında atatürkü görmek için inkılap tarih kitabını okuyomuş:) Çılgın bunlar!!! Çok garip sorular sordular ;
-Tiçır yanında latife hanımmı vardı fikriye hanımmı vardı:)
-Tiçır gömleği ne renkti beyazdan başka bi renk giymezmişde:)
-Tiçır telefonunuza bi bakın bazen gerçek oluyomuş bu tür olaylar:)
-Tiçır sizin ne işiniz varmış cumhuriyet balosunda:)))
Rüya olduğunu söylessem bile o kadar heycannıydımki gerçek sandılar:))

Rüyamda Cumhuryet balsou varmış bende davetliymişim:) İnaznılmaz güzel sohbet ettik ATAMla yani gerçek olsa bu kadar olurdu!!! Sonra telefonumla kendisiyle öğrencilerime göstermek için fotoğraf çektirmek istediğimi söylediğimde hemen birlikte çekinmek için birilerine rica etti öğrencilerime bide selam yolladı. Benimkiler inanılmaz gaza geldi şaka maka bunu anlatınca. İnanılmazdı... Ağladım rüyamın sonunda . Ya cidden gerçek gibiydi. 3. boyutamı geçtim naaptım rüyamda:))

Ben gugıldan bunu buldum Cumhuriyet balosu fotosu olarak ama benim rüyam çok daha modern versiyonuydu . Hatunlar falan çok güzeldi..