Tuesday 10 July 2007

Yahyalı

Hafta sonunu doğduğum ilçede yani yahyalıda geçirdik. Yahyalı hakkında bikaç bişey söylemek lazım önce. Yıllardır bir türlü gelişmeyen, büyümeyen, ve gelişmemek için adeta direnen ve bazıları tarafından gelişmemesi için diretilen bi kayseri ilçesi. Lakin ekşi sözlüğe girdiğizde benimkine paralel yorumlar bulabileceksiniz. Ha şöyle bir nokta vardır ki belirtilmeden geçilmemelidir. Nüfusunu genellikle yaşlı kesim oluşturmaktadır ve genç nüfusun tamamı gerçek anlamda iyi üniversitelerin iyi bölümlerinin mezunlarıdır ve hemen hemen tamamı şehir dışında çalışıp yaşarlar. Yaz tatillerinde 10-15 günlüğüne akrabalarını ziyaret ve kışa hazırlık amaçlı yahyalıya uğrarlar. Ve diğer güzel yan orda herkes biribirini tanır ve ıdısının dıdısıdır. Örneğin annemle yolda yürürken biriyle tanışırız. 'Bak bu anneannenin dayısının kızının torunu ' der annem. Ben dumur olurum. yuhhh derim. bişi anlamam. çünkü kimseyi tanımamaktayımdır...

Neyse yahyalıda vişneler ve kirazlar olmuş. Kayısılar ve yaz elmaları olma aşamasında. Yanda görülen kovayı vişneyle doldurmakla kalmadım ve 1 kasa da ayıkladım. Kulağa çok kolay bişeymiş gibi gelebilir ama gerçekten zor.Reçel, marmelat ve vişne suyu yaptık. İyice hamarat kız moduna girdim ben bu yaz ya! Ütü bulaşık, marmelat falan.. Durrrr. Ayın 15i bi gelsin feci çıkartacam bunun acısını.. Alışveriş canavarı olacamm!!!Son 5 gün :)




Resimdeki dünyalar tatlısı insan benim anneannem. Evin önündeki tandırda deştin(büyük kazanlara deşt deniliyor) içinde bize reçel yapıyor.Onun yeri bende apayrı...

Bir Yahyalı macerası da noktalandı şimdilik. Ve buket uzun süredir yapamadığı pek çok şeyi yaptı. Ağaca tırmanıp kayısı topladı(Rabiş o kocaman ağaca tırmanamadığı için beni kıskanıp vıdı vıdı yaptı). Dalından beyaz kiraz ve yaş nohut yedi. Rabişle su savaşı yaptı.(tabiiki ben kazandım)[Bu arada rabiş benim teyzem]Vede birçok yeni kelime öğrendi.

Bunlar:

Çöt: herhangi bi meyve veya sebzenin yapışık veya ikiz olanına deniliyor
Deşt: Büyük kazan
Urugga:Rukiye
Cövde: Cavidan

ohoooo daha bi ton. Ama bunlar şimdilik ilk akla gelenlerdi.

Çok fazla bölündüğü için eğlenerek yazdığım bi yazı olmadı ama idare eder.

lülü

No comments: